![translation](https://cdn.durumis.com/common/trans.png)
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Oyunun zaman ve mekân özelliklerini derinlemesine inceleyen eşsiz bir oyun eleştirisi kitabı.
- Oyundaki zamanın ve gerçek zamanın farklı akış biçimlerini ayrıntılı olarak analiz ediyor.
- Oyun adlı sanal mekânın oyunculara hissettirdiği özel duyuları açıklıyor.
Oyun, Oyuncu, Oyna
Lee Sang-woo'nun "Oyun, Oyuncu, Oyna"sı benzersiz bir kitap. Geleneksel bir insan bilimleri kitabı gibi görünse de, aslında bir deneme gibi ve oyunları ayrıntılı olarak tanıtıyor ve analiz ediyor gibi görünse de, analiz edilen konular düşüncesizce keyif aldığımız oyunlar - "The Journey" ve "StarCraft" gibi.
"Her zaman iki katman arasında kaldım. Sektör ve akademi, şirket ve okul, edebiyat ve oyun. Son katman bunların en kırılganıydı. Edebiyat yapanların çoğu oyunları sevmez. Oyun oynayanlar da saf edebiyata pek ilgi duymaz. İki grup sonsuza dek karşılaşamayacak paralel çizgiler çizdi ve ben de aralarındaydım. Yalnızdım. Ama bu ikisini bir araya getirenin de arasına giren kişinin yükü olduğunu düşündüm. Bu anlamda 'melez' kelimesi bu kitap için oldukça uygun bir isim değil mi? - Yorumlar arasından
Ben de uzun zamandır edebiyat ve oyun keyfi yaşarken bu duyguyu sık sık yaşadım. Aslında macera oyunları türü, hikaye anlatımı kadar önemlidir, hikayenin kendisine yakınlaşır. Yine de oyunun kendisinin hafifliği (?) nedeniyle ana akım edebiyat dünyasının oyun hikayelerini düzgün bir şekilde ele almadığını düşünüyordum. Bu arada ortaya çıkan bu tam teşekküllü oyun eleştiri kitabı cazipti.
Özellikle "Oyun ve Zaman" ve "Oyun ve Mekan" bölümlerini keyifle okudum.
Oyun içindeki zaman ve gerçekte oynanan zaman oldukça farklı bir şekilde ilerler. Her zaman bu boşluğu eğlenceli bulmuşumdur ve yazar da bu noktaya girerek oyun içinde zamanın anlamını çeşitli açılardan ısrarla takip ediyor. Real-time / None-Realtime ve Pure fictional Time / Realtime-induceed fictional Time eksenlerini kullanarak oyunları RR, NR, RP, NP olarak sınıflandırıyor.
Yazarın açıklamasına göre RR, oyuncunun oynadığı zamanla oyun içindeki zamanın örtüştüğü oyunları ifade ediyor. Yani süre kısıtlamasının baskısı altında, zamanında görevleri tamamlaması gereken oyun türlerine RR deniyor. RP, gerçek zamanlı oyunlarla saf kurgusal zamanın birleştiği bir yapıdır. Oyun içindeki zaman, oyuncuya baskı yapmayan bir şekilde, görünürde geçer. Bu, hikayenin çoğunlukla oynamayla ilgisiz olarak var olabileceği aksiyon, nişancı oyunları vb. zaman biçimidir.
Peki NR, NP ne? Cevaplar için kitabı okumanızı öneririm. Oyun oynamaya dalmış olanlar için biraz zor gelebilir, ancak anladıktan sonra elbette ilgi çekici bir sınıflandırma olacaktır.
Mekan da ilgi çekici bir konu. Dünyada olmayan, ama şu an yaşadığımız oyun alanı. Zamanla birlikte mekanın sanallığı oyuncuya bazen garip bir his verir.
Tüm oyunlar bir uzay makinesi (Space Machine)dir. Uzun bir yükleme tamamlandıktan sonra oyuncu, yani biz, bir anda bir yere ulaşıyoruz. Gökyüzünden düşen biz, sadece bir şeyi biliyoruz. Bu bedenin oyunun içindeki kahraman olduğu gerçeği. Adımı bilmesem bile, hatta insan değil de canavar, canavardan bile kötü bir amip, hatta canlı olarak kabul edilemeyecek bir piksel bile olsam sorun değil. Ben kahramanım ve kahraman benim kontrolüm altında hareket ediyor, ne olursa olsun.
Ancak oyun içindeki mekan için zamanla karşılaştırıldığında içeriğin daha az olduğunu söylemek üzücü. Okuyucunun açgözlülüğü olarak, analizin daha derinlemesine inmesini isterdim. Ancak beklenmedik bir şekilde zaman ve mekanı işaretleyerek, düşünülmesi gereken birçok farklı şey ortaya koyması büyük bir zevk verdi.